2012 yılında Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp ve damar cerrahisi olarak görev yapan , yaklaşık 4 ay önce de Rize Devlet Hastanesi Başhekimliğine atanan Ergene göreve başladığı süre içersinde..
2012 yılında Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp ve damar cerrahisi olarak görev yapan , yaklaşık 4 ay önce de Rize Devlet Hastanesi Başhekimliğine atanan Ergene göreve başladığı süre içersinde..
2012 yılında Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kalp ve damar cerrahisi olarak görev yapan , yaklaşık 4 ay önce de Rize Devlet Hastanesi Başhekimliğine atanan Ergene göreve başladığı süre içersinde ki çalışmaları değerlendirdi
Hasta memnuniyetine oldukça önem veren Ergene, sorularımızı samimiyetle yanıtladı
-Şaban Ergene kimdir? Kendinizden ve eğitim hayatınızdan bahseder misiniz?
-09 07.1978 yılında Rize Ardeşen ilçesinde dünyaya geldim. 1996 – 2002 yıllarında İstanbul üniversitesi Cerrahpaşa tıp fakültesinde okudum. 2003 – 2005 yılları arasında Rize’de Fındıklı ilçesinde zorunlu hizmeti mi tamamladım, aynı dönemde Sağlık grup başkanlığı, hastane yöneticiliği ve acil hekimliği mesleğini icra ettim. 2005 yılının sonu Trabzon Farabı Hastanesi kalp damar cerrahisi bölümünde kalp damarı cerrahisi ihtisası uzmanlığına başladım, sonrasında yine zorunlu hizmet kurası ile Rize Recep Tayyip Erdoğan üniversitesi tıp fakültesine, 2011 yılında Rize Recep Tayyip Erdoğan üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi kalp damar cerrahisi servisine uzman hekim, 2015 yılında öğretim üyesi olarak göreve başladım. Yaklaşık 4 ay öncede Rize Devlet Hastanesine Başhekim olarak atandım. Üç çocuk babası, orta derecede İngilizce bilmekteyim.
-Hastaneye göreve başladıktan sonra ne gibi değişiklikler yapmayı düşündünüz, neler gözlemlediniz, düşünceleriniz nelerdir?
-Hastaneye yaklaşık 4 aylık bir görev süresi içerisinde öncelikle tüm sahayı dolaştım, personellerimle ikili ilişkileri, toplantıları, istişareleri arttırdım, alandaki bütün çalışma, mesai arkadaşlarımla tanıştım, hastanemizin her yerini gezerek ne gibi olumsuzluklar var, neler yapabiliriz, iyileştirmeleri nasıl planlayabiliriz düşüncesi ile personelimizle beraber yol aldık. Öncelikle hastanemizin fiziki şartlarının daha iyi nasıl olabilir düşüncesini kendimizde oluşturduk ve sonrasında da hastanemizde çalışan mesaideki hekim arkadaşlarımızın ve diğer sağlık personellerimizin çalışma şartlarının, çalışma ortamlarının iyileştirilebileceği noktasında neler yapabiliriz analizi yaptık.
-Söylemlerinizi ayrıntılı bir şekilde izah eder misiniz?
-Yaklaşık 4 aydır görevdeyim, ilk geldiğimde, dediğim gibi hastanenin her alanını dolaştık, eksiklikleri not aldık, sahada ne gibi iyileştirmeler yapabiliriz, bunları kendi çalışma arkadaşlarımla, yönetici arkadaşlarımla, hastane başhekim yardımcıları, müdürlerimle beraber toplantılar yaparak istişarelerde bulunduk, notlarımızı aldıktan sonra, öncelik olarak acil servisimizden başlayarak; Acil servisimizdeki bütün sarı alan, yeşil alan, kırmızı alan gibi alanlarımız da iyileştirmelerde bulunduk. Zemininden boyasına, çalışma masalarına kadar tamamen değiştirdik. Tuvaletlerimizi hayırsever vatandaşlarımızın da desteğiyle beraber tekrardan yaptık. Poliklinik hasta bekleme alanlarını genişletip, oturma gruplarını artırarak, televizyon ünitesi, duvarlarını kağıt kaplama, ışıklandırma ile güzelleştirdik. Hasta bilgilendirme odasını geniş ve ferah bir hale getirdik. Çalışanlarımızın ibadet yapabilmeleri için, idari katta erkek ve kadın mescidi, ameliyathanede erkek ve kadın mescidi olmak üzere taleplerini karşıladık. Hastane mescidini din hizmetleri için diyanet işleri başkanlığımıza tahsis ettik, projelendirerek imarı noktasında çalışmalar yaptık.
-Başhekimlik makamı sizce ne anlama geliyor, neyi ifade ediyor?
-Yaklaşık 20 yıllık meslek hayatımda, öncesinde idarecilik görevinde bulunsam da, daha çok sahada hekimlik görevini yaptım, son 4 aydır hastane başhekimliği yöneticiliği noktasında; Bence bir başhekim nasıl olmalıdır? Sorusuna verilecek olan cevap şu olmalıdır, başhekimlik odasında değil, bir başhekimin sahada olması gerektiğini ve sahada olurken, hem hastaların nasıl bir tetkik tedavi, hasta memnuniyeti noktasında eksiklikler var mı, yok mu? Hastalarımız hastanemizden tedavi noktasında, hizmet noktasında yeteri kadar yararlanabiliyor mu? yararlanıyor ise de, yeteri kadar mutlu mu? Düşüncesini kendimize vazife edindik ve mesainin dışında zamanımızı icabı olarak hastanemizde hastalarımızla, tedavi ve tetkiklerinden haberdar olarak geçirdik.
-Hastanelerdeki hizmet kalitesi noktasındaki düşünce ve önerileriniz nelerdir?
-Hastanede bize başvuran hastalarımız birçok anlamda ihtiyaç sahibidir, gerek tedavi noktasında direkt, gerekse ruhsal anlamda şefkat, güler yüz, kendisine saygı, kendisine değer verilmesini ister, bu noktada da bizler sağlık çalışanları olarak, hasta bizim annemiz, bizim babamız gibi düşünerek kendimizin yakınlarına nasıl ilgi ve alaka gösterilmesini istiyorsak, aynı şekilde hastalarımıza da güler yüz noktasında, ilgi – alaka, aynı şekilde davranılmasını isteriz. Görevimizi Allah rızası için yaptığımız sürece hizmet kalitemiz memnuniyete dönüşecek, şikayetlerin yerini teşekkürler alacaktır. Hastalarımıza merhamet kanatlarını gererek, karşılıklı memnuniyetin tesis edildiği bir kurum olmak istiyoruz.
-Rize Devlet Hastanesi size ne ifade ediyor?
-İlimiz merkezde 3. basamak Eğitim Araştırma Hastanesi ve 2. basamak Rize Devlet Hastanesi hizmet noktasında hastalarımıza şifaya vesile olmaktadır. Bizim buradaki birinci, ya da gönlümüzden geçen görevimiz şudur ki; Rize Devlet Hastanesi’nin vatandaş nazarında, hem kurumsal olarak daha güvenilir olmasını sağlamak, özellikle şehrin merkezinde olmamız, birçok alanda çok iyi hekimlerle hizmet verdiğimizin bilincinde olmamız gerekir. Yoğun bakımlarımız, diyaliz servisimiz, palyatif servisimiz, acil servisimizle, Rize’ye hizmet kalitesi noktasında fazlasıyla katkı sağlandığını düşünmekteyim. Devlet hastanemiz aynı zamanda da misyonumuz, düşüncemiz olarak şunu görmekteyim ki; Eğitim Araştırma Hastanesi üzerindeki yükü çekmek, 3. basamağı rahatlatmaktır.
-Şaban Ergene hastaları tarafından sevilen bir doktor, sizce bunu neye bağlıyorsunuz?
-İnsanlara insan oldukları için değer verilmesi gerektiğine inanırım. Efendimiz İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır buyurmaktadır. Yaptığınız işleri Allah rızası için yaparsanız, hem
maddi, hem de manevi kazançlı çıkarsınız. Hekimlik mesleği maddi kazanç için yapılmaz, bu mesleği severek yapabilirsiniz. Mesleğimi seviyorum, mesleğime olan sevgim, samimiyete, hastalarla karşılıklı sevgi ve saygıya sebebiyet vermektedir. Her ne yaparsanız yapın severek yapın, sevginin iyileştiremeyeceği hiçbir hastalık yoktur. Hastalarımız sevgiyle iyileşecek, çalışanlarımız sevgiyle mesleklerinde başarılı olacaktır. Dünyayı sevgi kurtaracaktır.
Şeklinde ifade etti.
Haber Röportaj : Yasemin Özçelik
Yorum Yazın