Rize TV Haber WhatsApp Haber Hatı
Rize
DOLAR38.3223
EURO43.7751
ALTIN4105.0

İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşine Rize'den hesabına yatan 4,5 milyon TL soruldu

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşine Rize'den hesabına yatan 4,5 milyon TL soruldu
İBB’ye ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun'a Rize'den hesabına yatan 4 milyon 529 bin TL soruldu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun'un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Ongun'a savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği çelişkili ifadeleri soruldu. Soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen ve savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılan İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun'un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Şüpheli Ongun'a ifade sırasında Rize'den hesabına yatan 4 milyon 529 bin liraya ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde hem kira ödemesinin hem depozitonun buradan karşılandığının anlaşıldığı, emniyetteki ifadesinde ise kira ödemesinin eşi Murat Ongun'dan elden alınarak ödendiği şeklinde söylediği belirtilerek söz konusu çelişki soruldu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 3 ilde düzenlenen operasyonda mahkemeye sevk edilen 30 şüpheliden 18'i tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması devam ediyor.

Emniyetteki işlemleri sonrası Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen şüphelilerin nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.

Hakimlik, 18 şüphelinin tutuklanmasına karar verdi.

12 şüpheli hakkında ise çeşitli adli kontrol tedbirleri uygulandı.

Tutuklanması istenen 30 şüphelinin isimlerine ulaşıldı

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde savcılık işlemlerinin ardından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen 30 şüphelinin isimleri şöyle: "İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı ve İBB Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu, Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Erdinç Çolak ve Onur Aldı, Kültür AŞ Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, iş insanı Mete Maden, Cevat Kaya, İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, iş insanı Rasim Kaya, İBB eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, İBB'de mühendis olarak çalışan danışman Yakup Öner, Ekrem İmamoğlu'nun koruması Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İSKİ Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy, İstanbul İmar İnşaat AŞ eski Genel Müdürü Onur Soytürk, Sinan Akçiçek, İBB eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten, İBB Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Hakan Aplak, Kültür AŞ Hakediş Şefi Gökhan Köseoğlu, Kültür AŞ Reklam Şefi Metin Bal, İBB Anadolu Yakası Zabıta Müdürü Nazan Başelli, İBB eski Mali Hizmetler Daire Başkanı Murat Selvi, Ayhan Koç, İBB Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanı Nurten Uğursoy ve Tuğba Figankaplan."

Savcılık ifadeleri sonrası adli kontrol talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen 18 şüphelinin isimleri ise şöyle: "İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, Akıllı Şehir Şube Müdürlüğü Bilgisayar Programcısı Onur Can Tekbaş, eski İSKİ Satın Alma Şefi Faik Özberk, iş insanı Dursun Balcıoğlu, görevinden ayrılan İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, eski CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, eski Reklam Yönetimi Şube Müdür Yardımcısı Hülya Kırlıkova, Emlak Danışmanı Mehmet Şahin, İBB Etüd ve Projeler Dairesi Başkanı Serap Öbek, Mali Müşavir Meral Çakır, İBB eski Genel Sekreter Yardımcısı Turgut Tuncay Önbilgin, İBB eski Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı, İBB eski Genel Sekreter Yardımcısı ve Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Mehmet Çakılcıoğlu, eski İBB Etüd ve Proje Daire Başkanı İhsan Yılmaz, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Arif Gürkan Alpay, Erkan Şimşek, Mustafa Kemal Özcengiz ve Oya Özinan."

Gözdem Ongun'a savcılıkta çelişkili ifadeleri ve Rize soruldu

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanması talebiyle hakimliğe sevk edilen İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, savcılıktaki ifadesinde, Mart 2024'te Rize'de bulunup bulunmadığına ilişkin soruyu, "Hatırladığım kadarıyla Rize'de bulundum." şeklinde yanıtladı.

Rize'den hesabına yatan 4 milyon 529 bin liraya ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde, hem kira ödemesinin hem depozitonun buradan karşılandığının anlaşıldığı, emniyetteki ifadesinde ise kira ödemesinin eşi Murat Ongun'dan elden alınarak yapıldığı şeklinde beyanda bulunduğu hatırlatılan Ongun'dan, bu çelişkileri açıklaması istendi.

Ongun, şunları ifade etti: "Kayınvalidem Giresun'da yaşamaktadır. Ev sahibi bir sergi yapacağı için evin kira parasını ve depozitoyu bizden talep etti. Murat bu parayı Ekrem İmamoğlu'ndan alıp ev kirasını ödeyecekti ancak para gecikince ve Murat da parayı veremediği için çocuğun sünnet, kızımın doğumu ve düğünden gelen kayınvalidemde duran altınları alarak Rize'de bir kuyumcuya götürdüm. Götürdüğüm kuyumcunun adresini hatırlamıyorum. Burada vermiş olduğum altınların parası benim hesabıma havale edildi. Kuyumcu tarafından düzenlenen gider pusulasını benim imzalamam gerektiği bana söylenmedi. Bundan dolayı imzalamamış olabilirim. Hatırladığım kadarıyla bir ay içinde bu para geldi. Bu gelen paranın bir kısmı ile altın aldım, geri kalanı ile hayatımızı idame ettirdik."

Firmalardan hesabına gönderilen paraları açıklaması istendi

Gözdem Ongun'dan, 9 firmadan hesabına gönderilen paralara ilişkin açıklama yapması istendi.

Söz konusu kişileri tanımadığını, Emrah Bağdatlı ile olan ilişkilerini bilemeyeceğini, onun bir yönlendirmesi olup olmadığını da bilmediğini iddia eden Ongun, "Ben bu şirketlere fatura kestim ve mal gönderdim. Mal göndermediğim beyanlarını kabul etmiyorum. Ben İBB'nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem. Ben cebimden sermaye çıkartarak ham maddeleri satın aldım. El ürünü hazırladığım birçok ürünün satışını gerçekleştirdim. Dediğim gibi bu şirketlerin siparişleri üzerine bu satışlar gerçekleşmiştir. Bu yaptığım siparişleri ofisime gelen bir şahıs teslim aldı, bu örneklerden sadece bir tanesidir. Nereye götürdü, hangi şirkete götürdü bilmiyorum. Başka bir husus varsa dahi hiçbir şekilde bilgim veya katkım yoktur." ifadesini kullandı.

Ongun, kendisine gelen siparişleri Eminönü'nden faturalı olarak aldığı ürünlerle yaparak teslim ettiğini, kendi halinde taşları araştıran, bu alanda yazılar yazan, sahaflık eğitimi almış, kendi başına bu ticareti sürdürmeye çalışan birisi olduğunu savundu.

Halihazırda Nişantaşı'nda kiraladığı bir dükkan bulunduğunu belirten Ongun, dükkanın henüz açılışını gerçekleştiremediğini, müşterileri arasında birçok ünlü de olduğunu öne sürdü.

Ongun, "Emniyet ifadenizde, şüpheli Murat Ongun'un emniyet ifadesinde, beyan ettiğiniz gelirler ile mevcut ev kirası, çocuklarınızın yaşam koşulları göz önünde bulundurulduğunda, doğru orantılı olmadığı hususunda söyleyecekleriniz nelerdir?" sorusunu şöyle yanıtladı:

"Murat'ın maaşı ile benim maaşım ve birikimlerimiz bu hayatı sürmemizde sıkıntı yaşatmamıştır. Benim bu işlerle hiçbir ilgim yoktur. Ben kendi şirketini kurmuş, iyi bir eğitim almış, 4 dil bilen, 2 çocuklu bir anne ve iş kadınıyım. Bu şekilde anılmak, eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır. Oğlumun yanından alınmak hak etmediğim bir uygulamadır. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum."

İSKİ Genel Müdürü Başa için "suç örgütü yöneticilerine bağlı hareket etti" iddiası

Emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilen ve tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilen 10 şüpheli hakkında savcılığın sevk yazısına ulaşıldı.

Ekrem İmamoğlu'nun şüpheli İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek'i Beylikdüzü'nden İBB'ye bilişim işlerinden sorumlu olarak getirdiği belirtilen sevk yazısında, şüphelinin birden fazla belediye iştirakinde üst düzey yöneticilik yaptığı ve o dönemlere ilişkin birçok usulsüz eylemi bulunduğu kaydedildi.

Sevk yazısında şüpheli Geçek'in, "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirip yayma" suçuna iştirak ettiği aktarılarak, "Örgüt hiyerarşisinde bulunup eylem ve fikir birliği içerisinde birçok faaliyeti olduğuna ilişkin somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu"na yer verildi.

Şüpheli İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner'in İmamoğlu tarafından Beylikdüzü'nden İBB'ye bilişim işlerinden sorumlu olarak getirildiği ifade edilen sevk yazısında, Özgüner'in birden fazla belediye iştirakinde üst düzey yöneticilik yaptığı ve o dönemlere ilişkin birçok usulsüz eylemi olduğu kaydedildi.

Sevk yazısında, şüphelinin "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirip yayma suçuna iştirak ettiği" ve örgüt hiyerarşisinde bulunup eylem ile fikir birliği içerisinde birçok faaliyeti olduğuna ilişkin somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi bulunduğu belirtildi.

Rüşvet iddiası

İBB'de mühendis olarak çalışan danışman Yakup Öner'in Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığından itibaren yanında olduğu aktarılan sevk yazısında, harita mühendisliği yaptığı ancak imarla ilgili konuları İmamoğlu'nun talimatıyla takip ettiğine ilişkin tespitlere yer verildi.

Şüphelinin, Boğaziçi İmar Müdürlüğünde resmi sıfatı olmamasına rağmen tadilat ve tamirat yapmak isteyen kişilerden aldığı rüşvet karşılığında izinler çıkarttığı öne sürülen yazıda, bu konuda şüpheli İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu'yla irtibatta bulunduğu ve her ne kadar kurum müdürü Karaoğlu ise de arka planda Öner'in bulunduğu belirtildi.

Sevk yazısında, şüpheli Öner'in hesap hareketlerinde sürekli borç açıklamalı para girişleri olduğu ve para çıkışları bulunmadığı dikkate alındığında "rüşvet" suçunu işlediği hususunda somut delilere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu kaydedildi.

"Capacity AVM'nin sahiplerini 5 milyon dolar vermeye zorladı"

Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı ve İBB Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz'ün "Capacity AVM'nin sahiplerini otoparkın ruhsat işlemleri için 5 milyon dolar vermeye zorladığı"na ilişkin tespitlere yer verilen yazıda, bu konuda kişileri Süleyman Atik'e yönlendirdiği ve talebini kabul etmeyen şikayetçiler hakkında idari yaptırım uyguladığı ifade edildi.

Sevk yazısında, şüpheli Akyüz'ün dosyada beyanları yer alan bazı müteahhitlerden de benzer şekilde talepleri olduğu kaydedilerek, imar konusunda sahip olduğu yetkileri kullanarak maddi menfaat talep ettiği ve "irtikap" suçunu işlediği hususunda somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesi bulunduğu aktarıldı.

İmamoğlu'nun koruması hakkındaki iddialar

İmamoğlu'nun koruması olan şüpheli Çağlar Türkmen'le ilgili olarak da sevk yazısında, "Şüphelinin İmamoğlu'nun koruma ekibinden olduğu, kamuoyuna yansıyan otel görüntülerinde şüphelinin gizli toplantıların kayıtlarını engellemek için kameraları kapattığı, yine arama yapılan adreslerde kameraların kayıt cihazlarını söktüğü ve harddiskleri ortadan kaldırdığı, şüphelinin gizli toplantılara ve örgütün işleyiş şekline vakıf olduğu, gizlilik kurallarına riayet sağladığı, bu haliyle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olup delilleri ortadan kaldırdığı hususunda somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu"na ilişkin tespitlere yer verildi.

Sevk yazısında, şüpheli İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik'le ilgili, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından tanzim edilen tevdi raporunda da belirtildiği üzere, Özçelik'in söz konusu usulsüz ihalelerin yapıldığı dönemde İBB'de Emlak Yönetimi Daire Başkan Vekili olarak görev yaptığı kaydedildi.

Özçelik'in, milyarlarca Türk lirası kamu zararında ve suç örgütünün haksız kazanç elde etmesinde sorumluluğu bulunduğu belirtilen sevk yazısında, örgüt lideri, yöneticisi ve diğer örgüt üyeleriyle eylem birliği içerisinde hareket eden şüphelinin, üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu ifade edildi.

"Şafak Başa örgüt talimatlarına uydu"

Sevk yazısında, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa'nın "liderliğini Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı suç örgütü yöneticileri Fatih Keleş'e, Murat Ongun'a ve örgüt liderine bağlı hareket ettiği"ne ilişkin tespitler yer aldı.

Şüpheli Başa'nın başvuru yapan firma yetkililerini oyalamak suretiyle işlerini geciktirdiği ve zora koştuğu belirtilen yazıda, bu suretle mağdur edilen firma yetkililerini suç örgütünün kasası konumundaki kişilere yönlendirerek para talep ettiği kaydedildi.

Sevk yazısında Başa'yla ilgili, "Suç örgütü içerisindeki emir ve talimatlara uyduğu, örgüt lideri, yöneticisi ve diğer örgüt üyeleri ile eylem birliği içerisinde hareket eden şüphelinin üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunduğu"na ilişkin değerlendirmeler yer aldı.

İSKİ Çevre Denetim Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy'un, ''liderliğini Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı suç örgütü yöneticisi Fatih Keleş'e, Murat Ongun'a ve örgüt liderine bağlı hareket ettiği'' kaydedilen yazıda, "İşleri nedeniyle başvuru yapan firma yetkililerini oyalamak suretiyle işlerini geciktirdiği, zora koştuğu, bu suretle mağdur edilen firma yetkililerini suç örgütünün kasası konumundaki kişilere yönlendirerek para talep ettiği"ne ilişkin bilgilere yer verildi.

Sevk yazısında, şüpheli Şanlısoy'un suç örgütü içerisindeki emir ve talimatlara uyduğu, örgüt elebaşı, yöneticisi ve diğer örgüt üyeleriyle eylem birliği içerisinde hareket ederek üzerine atılı suçları işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi olduğu ifade edildi.

Eski İstanbul İmar İnşaat AŞ Genel Müdürü Onur Soytürk'le ilgili olarak da sevk yazısında, "Şüphelinin Vaniköy'de bulunan ve kamuoyuna yansıyan villanın tamirat ve tadilat sürecinde Rus iş adamı villa sahibinden Ayhan Koç ve Sinan Akçiçek ile birlikte rüşvet aldıkları ve bu kapsamda bu fiilde yer alan diğer şüpheli Elçin Karaoğlu'yla birlikte hareket ettikleri, şüphelilerin birlikte 'rüşvet' suçunu işledikleri"ne ilişkin tespitler sıralandı.

Sevk yazısında, ayrıca şüpheli Sinan Akçiçek'in de Vaniköy'de bulunan villanın tamirat ile tadilat sürecinde Rus iş adamı villa sahibinden rüşvet aldığı kaydedildi.

Yazıda, söz konusu 10 şüphelinin tutuklanmasına karar verilmesi talep edildi.

Şüphelilerin sevk yazısına ulaşıldı

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde savcılık işlemlerinin ardından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen 30 şüpheliden 10'u hakkında hazırlanan sevk yazısının detaylarına ulaşıldı.

Savcılığın, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine gönderdiği sevk yazısında, "Ekrem İmamoğlu liderliğinde teşkil edilen çıkar amaçlı suç örgütü" ifadesi kullanılarak, şüpheliler Fatih Keleş ve Tuncay Yılmaz hakkında yürütülen soruşturma neticesinde "usulsüz bağış toplama" suçundan 8 Ağustos 2024'te iddianame düzenlenip dava açıldığı hatırlatıldı.

Yazıda, dava dosyası kapsamında ifadeleri alınan tanıkların, Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Fatih Keleş, Tuncay Yılmaz , Ertan Yıldız ve Adem Soytekin olmak üzere birçok kişi hakkında, "rüşvet", "irtikap", "ihaleye fesat karıştırma", "haksız mal edinimi" iddiaları üzerine 18 Ekim'de resen soruşturma işlemlerine başlandığı anlatıldı.

Yapılan soruşturma kapsamında, tanık beyanları, MASAK raporları, İçişleri Bakanlığı tevdi raporu, HTS incelemeleri, ihale dosyalarında yapılan ön incelemeler ve vergi inceleme uzman raporları alındığı belirtilen yazıda, "Şüpheli Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminden beri yanında bulunan ve kendisine tabi kişileri İBB Başkanı olduktan sonra belediyenin birim ve iştiraklerinin başına getirdiği, birçok belediye iştirakinde usulsüz ihaleler, doğrudan temin veya hizmet alımı, nitelikli işler üzerinden ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme, rüşvet ve irtikap eylemlerinin örgütlü bir şekilde işlendiği tespit edilmiştir." ifadesi kullanıldı.

Gizli toplantıda örgütün eline geçecek orana karar verildi

Yazıda, örgütün hiyerarşik yapısına değinilerek, "Örgüt yöneticileri tarafından gizli toplantı yapılarak ihale verilecek şirketlerin tespit edilip yan teklif verecek şirketlerin belirlendiği ve ihale bedeli ile örgütün eline geçecek orana karar verildiği, tahsildar olan kişinin örgütün üst yöneticilerinin yaptığı gizli toplantılara iştirak etmek suretiyle veya doğrudan bu paraları örgüt yöneticilerine teslim ettiği anlaşılmıştır." denildi.

İmamoğlu liderliğinde, Ongun'un yöneticilik yaptığı yapıda, Medya AŞ ve Kültür AŞ üzerinden birçok ihaleye fesat karıştırıldığı, hayali ihalelerle kamu kurumu zararına dolandırıcılık faaliyetleri gerçekleştiği, naylon faturaların kesildiği anlatılan yazıda, Keleş'in yöneticiliğini yaptığı yapıda "kasa" olarak tabir edilen iş adamlarına ihalelerde ayrıcalıklar tanındığı, rüşvet veya irtikap neticesinde elde edilen gayrimenkullerin bu iş adamlarının üzerine verildiği bildirildi.

Yazıda, Keleş'in belediyeden alacaklarını tahsil etmek isteyen iş adamlarından "komisyon" adı altında paralar aldığı, yöneticiliğini Tuncay Yılmaz'ın yaptığı yapıda ise iş adamlarından temin edilen menfaatlerin İmamoğlu'nun ortağı olan şirketler üzerine alınarak kişisel zenginleşmesinin sağlandığı anlatıldı.

Yöneticiliğini Ertan Yıldız'ın yaptığı yapıda ise farklı belediye sınırlarında kalan bazı iş insanlarının para vermeye zorlandığı, para vermeyenlere idari yaptırımlar uygulandığına ilişkin tespitler yapıldığı bilgisine yer verilen yazıda, suç örgütünün temellerinin İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemlerinde atıldığı belirtildi.

Yönetici kademesindeki şüpheliler kendi alt yapılanmalarını oluşturdu

Yazıda, İmamoğlu'nun belediyenin birim ve iştiraklerinin başına getirdiği yönetici niteliğindeki şüphelilerin, suç örgütünün devamını sağlamak maksadıyla kendi alt yapılanmalarını oluşturdukları aktarıldı.

Soruşturma dosyası kapsamında, belediye iştiraklerinden ödeme alan iş adamlarının İmamoğlu'nun ortağı olduğu inşaatlara para aktarımı yaptığı bildirilen yazıda, İstanbul'da yaşayan vatandaşların kişisel verilerinin örgüt faaliyetleri kapsamında hukuka aykırı ele geçirildiği, bazı iş insanlarının para vermeye zorlandıkları, para vermeyenlere idari yaptırımlar uygulandığı, şüphelilerin belediyenin iş ve ihalelerini maddi menfaat karşılığında kendileriyle irtibatlı iş adamlarına verdikleri kaydedildi.

Yazıda, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından tanzim edilen vergi denetim raporları ve MASAK raporuna göre 2021 ile 2023 yılları arasında birçok ihaleye fesat karıştırıldığı, şüphelilerin söz konusu bu ihaleleri sadece kendilerine yakın kişilerin almasını sağladıkları, bu kişilerin dikkat çekmemek adına yanlarında çalışan kişiler üzerine de birçok şirket açarak Medya AŞ ve Kültür AŞ'den yüksek bedelli işler aldıkları anlatıldı.

Bazı şirketlerin tek işlik olarak kurulduğu, sonrasında aktif ticari hayatının olmadığı, bazı şirketlerin ise sadece naylon fatura kesmek için kurulduğuna vurgu yapılan yazıda, "Bu belirtilen fiillerle hiyerarşik yapı içinde sürekli olarak kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunun işlendiği tespit edilmiştir." denildi.

Sahte fatura kesilerek dolaştırılan para, örgütün tahsildarına elden verildi

Yazıda, iş verilen kişilerin sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle haklarında uygulanması gereken para cezaları uygulanmayarak kamu zararına ve bu kişilerin haksız zenginleşmesine sebebiyet verildiğine değinilerek, muvazaalı sözleşme ve hizmet alımları neticesinde örgüt mensubu kişilerin yetkilisi olduğu şirketlere aktarılan paranın daha sonra alt şirketlere aktarıldığı, alt şirketlerin de kendi aralarında sahte faturalar keserek dolaştırdığı paranın nakit olarak çekilip örgütün tahsildarlarına elden verildiği kaydedildi.

Özel mülkiyete konu reklam alanlarını kiralayan şirketlerin, belediyeden reklam asılması için izin alması gerektiğinden belediyeye başvuru yaptığı, Belediye Kentsel Tasarım Müdürlüğü izin vermeye yetkili olduğu halde bu şirketlerin Kültür AŞ ye yönlendirildiği, Kültür AŞ'nin ise izin verilmesi karşılığı şirketlerden ücret istediği aktarılan yazıda, "Şirketlerin bu ücretleri Kültür AŞ grafik tasarım bedeli adı altında muvazaalı sözleşme imzalamak suretiyle şirkete aynı konulu fatura kestiği, böylece reklam iznini gayrimeşru şekilde ücrete bağladığı, Kültür AŞ'nin bu yöntemle reklam bütçesi harici bir bütçe oluşturarak bu paraları örgüt mensuplarına ait şirketlere muvazaalı sözleşmeler ile aktardığı ve yüksek miktarda kamu zararına sebebiyet verdiği tespit edilmiştir." ifadesi kullanıldı.

Yazıda, imara aykırı yapılaşmalara göz yummak maksadıyla örgütün "kasası" olarak tabir edilen iş adamlarının üzerine gayrimenkul alımı yapıldığı ve elden nakit para alındığı, başta Kültür AŞ ve Medya AŞ olmak üzere birçok belediye iştirakinde 2022-2024 yıllarında birçok ihaleye fesat karıştırıldığı bildirildi.

Şüphelilerin eylemleri

Şüphelilerin suç örgütüne bağlı hareket ettikleri vurgulanan yazıda, usulsüz ihalelerin yapıldığı dönemde, İBB'de Zabıta Daire Başkanı olarak görev yapan şüpheli Engin Ulusoy, İBB Avrupa Yakası Zabıta Müdürü şüpheli Hakan Aplak ve İBB Anadolu Yakası Zabıta Müdürü şüpheli Nazan Başelli'nin diğer şüphelilere ait firmaların usulsüz işgal ettiği reklam mecralarına göz yumduğu ve cezai yaptırım uygulamadığı, milyarlarca lira kamu zararında ve suç örgütünün haksız kazanç elde etmesinde sorumlulukları bulunduğu aktarıldı.

Yazıda, usulsüz ihalelerin yapıldığı dönemde, İBB İhale Komisyonu üyesi olarak görev yapan Ramazan Gülten, İBB İhale ve Satın Alma İşleri Müdür Vekili Gökhan Köseoğlu, İBB iştiraki olan Kültür AŞ'de Reklam Şefi Metin Bal, İBB'de Mali Hizmetler Daire Başkanı ve İhale Komisyonu Üyesi Murat Selvi, İBB'de Mali Hizmetler Daire Başkanı ve İhale Komisyonu Üyesi Tuğba Figankaplan ve İBB Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanı ve İhale Komisyonu Üyesi Nurten Uğursoy'un milyarlarca lira kamu zararında ve diğer suç örgütü üyesi şüphelileri ile firmalarının haksız kazanç elde etmesinde sorumlulukları bulunduğu belirtildi.

Sevk yazısında, şüpheli Ayhan Koç'un Vaniköy'de bulunan ve kamuoyuna yansıyan villanın tamirat ve tadilat sürecinde villa sahibi Rus iş adamından Sinan Akçiçek ile birlikte rüşvet aldığı kaydedildi.

Sevk yazısında "kamu zararı" iddiası

Yazıda, şüphelilerden İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu'nun, sorumluluk sahasında imardan kaynaklı işlerden para talep ettiği, şüphelinin Vaniköy'de bulunan ve kamuoyuna yansıyan bir yapıdan maddi menfaat temin ederek tadilat ve tamiratlara göz yumduğu, İBB'de mühendis olarak çalışan şüpheli Yakup Öner'in de, tadilat ve tamirat izinlerini para karşılığında aldığı kaydedildi.

Öner ve Karaoğlu'nun, Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü ekibinden olduğu, imar konusundaki usulsüz işlemlerin ve alınacak paraların ikisi tarafından organize edildiği ifade edilen yazıda, bu kapsamda rüşvet suçunun işlendiğine dair somut delillere dayalı şüpheler bulunduğu belirtildi.

Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları hakkındaki iddialar

Yazıda, Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun'a bağlı hareket ettiği belirlenen şüpheliler Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Erdinç Çolak, Onur Aldı ve Hakan Karaköse hakkında, Sayıştay Başkanlığı Denetim ve Yargı Hizmetleri Birim Başkanlığı tarafından düzenlenen rapordaki tespitlere yer verildi.

Şüphelilerin Kültür AŞ tarafından kurulan Dijital Deneyim Müzesi'ne ilişkin yapılan usulsüz mal ve hizmet alımları döneminde genel müdür yardımcısı olarak görev yaptıkları belirtilen yazıda, şüphelilerin adrese teslim ihale ve usulsüz doğrudan alım evrakı düzenlenmesinde etkin rol oynadıkları, milyonlarca lira kamu zararına neden oldukları ve diğer şüpheliler ile firmalarının haksız kazancına sebebiyet verdikleri kaydedildi.

Şüpheli Mete Mağden'in, sahibi olduğu firma aracılığıyla İBB'nin iştiraklerinden birçok usulsüz ihale aldığı aktarılan yazıda, firari şüpheli Emrah Bağdatlı'nın yönlendirmesiyle birçok ihalede yan teklif şeklinde belgeler verdiği, bu eylemleriyle örgüt hiyerarşisi içerisinde eylem ve fikir birliğinde hareket ettiği, ayrıca ihaleye fesat karıştırdığı bilgisi yer aldı.

İmamoğlu'nun kayınbiraderi hakkındaki iddialar

Yazıda, şüphelilerden Cevat Kaya'nın Ekrem İmamoğlu'nun kayınbiraderi olduğu, herhangi bir kamu görevlisi sıfatına sahip olmadığı ve yetkisi bulunmadığı halde akrabalık bağlarından kaynaklı olarak belediye ve iştiraklerinde işleri bulunan kişilerin işlerini çözmeye çalıştığı, alacaklarını almaya aracı olduğu kaydedildi.

Kaya'nın, yine belediyenin imkanlarını kendi lehine kullanmak için belediye görevlileriyle iletişime geçtiği aktarılan yazıda, bu kişilerin Ekrem İmamoğlu'nun en yakınında bulunan Murat Ongun, Ertan Yıldız ve Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Tonguç olduğu vurgulandı.

Yazıda, buna ilişkin Kaya'nın cep telefonunda yapılan incelemede Ertan Yıldız ile mesajlaştığı, Yıldız'a "üstte attığım yeri balıkçı yapalım, bana bir arkadaşım gönderdi, biz yapalım burayı mümkün olursa başkan", "Tonguç ile Eyüp Belediyesi'nde bir gelişme olmadı, başkan hala imzalamadı, bir beklentileri var galiba ama bu ürün et ve mamulleri. Parke taşı ya da çiçek bahçesi değil, yapamayacaklarsa bilmek istiyorum" şeklinde mesajlar attığı belirtildi.

Yazıda, şüpheli Kaya'nın, Murat Ongun'a da İdare Mahkemesine ait bir karar atarak, "Başkan kontratlarını yenilesinler devam etsinler mümkünse, herhangi bir talep varsa onu karşılatırım, haber bekliyorum." yazdığının tespit edildiği, şüphelinin mesaj içerikleri dikkate alındığında, "nüfuz kullandığı" ve "rüşvet teklif ettiği" hususunda somut delilere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu aktarıldı.

Gözdem Ongun'un takı firması üzerinden rüşvete aracılık ettiği iddiası

Sevk yazısında, İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi olan şüpheli Zeynep Ayten Gözdem Ongun'un üzerine kurulan firma hesapları incelendiğinde, şirket hesaplarına belediyeden iş alan firmalardan para girişlerinin olduğu, rüşveti yasallaştırmak için kurdukları takı firması üzerinden parayı hesabına geçirdiği, böylece rüşvet suçuna aracılık ettiği kaydedildi.

Şüpheli Rasim Kaya'nın ise belediyenin çeşitli iştiraklerinde ve birimlerinde araç ihalelerini alan firması olduğu, aldığı ihalelerde usulsüzlüklerin bulunduğu belirtilen yazıda, ihaleye fesat karıştırdığına ilişkin somut delillere dayalı kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu vurgulandı.

Yazıda, şüphelilerden Ali Ayçiçek hakkında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdi raporuna değinilerek, şüphelinin söz konusu usulsüz ihalelerin yapıldığı dönemde, İBB'de emlak yönetimi daire başkanı olarak görev yaptığı, milyarlarca Türk lirası kamu zararına ve suç örgütünün haksız kazanç elde etmesinde sorumluluğunun bulunduğu, örgüt elebaşı, yöneticisi ve diğer örgüt üyeleri ile eylem birliği içerisinde hareket ettiği ve üzerine atılı suçları işlediği anlatıldı.

İSKİ Genel Müdür Yardımcısı hakkındaki iddialar

Şüpheli Begüm Çelikdelen'in İSKİ'de genel müdür yardımcısı olarak görev yaptığı, işleri nedeniyle başvuru yapan firma yetkililerini oyalayarak işlerini geciktirdiği, zorlaştırdığı, bu yöntemle mağdur edilen firma yetkililerini suç örgütünün kasası konumundaki kişilere yönlendirerek para talep ettiği ifade edildi.

Yazıda, Çelikdelen hakkında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdi raporuna değinilerek, şüphelinin söz konusu usulsüz ihalelerin yapıldığı dönemde İBB iştiraki olan Kültür AŞ'de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, milyarlarca Türk lirası kamu zararında ve örgütün haksız kazanç elde etmesinde sorumluluğunun bulunduğu anlatıldı.

Sayıştay Başkanlığı Denetim ve Yargı Hizmetleri Birim Başkanlığı tarafından düzenlenen rapora da değinilen yazıda, şüphelinin, Kültür AŞ tarafından kurulan Dijital Deneyim Müzesi'ne ilişkin yapılan usulsüz mal ve hizmet alımları döneminde Kültür AŞ yönetim kurulu başkan vekili olarak görev yaptığı, adrese teslim ihale ve doğrudan alım evrakı düzenlenmesinde etkin rol oynadığı, milyonlarca Türk lirası kamu zararına, diğer örgüt üyelerinin ve firmalarının haksız kazancına sebebiyet verdiği vurgulandı.

Hakimliğin karar yazısına ulaşıldı

Emniyetteki işlemleri sonrası Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen şüphelilerin hakimlikteki işlemleri tamamlandı.

Nöbetçi sulh ceza hakimliği, şüpheliler İSTTELKOM AŞ Genel Müdürü Melih Geçek, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı ve İBB Meclis Üyesi Ali Rıza Akyüz, Ekrem İmamoğlu'nun koruması Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İBB'de mühendis olarak çalışan danışman Yakup Öner, iş insanı Mete Mağden, Kültür AŞ Genel Müdür Yardımcıları Onur Aldı ve Erdinç Çolak, Cevat Kaya, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu ve Kültür AŞ Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, İBB Eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, İBB Avrupa Yakası Zabıta Müdürü Hakan Aplak, Kültür AŞ Reklam Şefi Metin Bal, İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Ramazan Gülten, İBB Anadolu Yakası Zabıta Müdürü Nazan Başelli ve Kültür AŞ Hakediş Şefi Gökhan Köseoğlu'nun üzerlerine atılı suçtan tutuklanmalarına karar verdi.

Hakimlik, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İBB Başkan Danışmanı ve MEDYA AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İSKİ Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Adem Şanlısoy, iş insanı Rasim Kaya hakkında "konutu terk etmemek" şeklinde adli kontrol tedbiri uyguladı.

İstanbul İmar İnşaat AŞ eski Genel Müdürü Onur Soytürk, Sinan Akçiçek, İBB eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, Ayhan Koç, İBB Eski Mali Hizmetler Daire Başkanı Murat Selvi, İBB Yazı İşleri ve Kararlar Daire Başkanı Nurten Uğursoy ve Tuğba Figankaplan hakkında ise sulh ceza hakimliği diğer adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını kararlaştırdı.

İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği kararında, şüpheliler, Melih Geçek, Naim Erol Özgüner, Ali Rıza Akyüz, Çağlar Türkmen, Fatih Özçelik ve Yakup Öner'in üzerine atılı "rüşvet almak" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarının vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, tanık beyanları, HTS kayıtları, MASAK hesap hareketleri, müşteki beyanları, dosyadaki bilgi ve belgeler kapsamında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular bulunduğunu belirtti.

Şüphelilerin üzerlerine atılı suçun, katalog suçlardan olduğu, söz konusu suçlara ilişkin yasada belirlenen cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında kaçacaklarına yönelik somut olgu bulunduğu, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olduğu, bu aşamada adli kontrolün yetersiz kalacağı değerlendirilen kararda, bu gerekçelerle tutuklanmalarına karar verildiği kaydedildi.

Kararda, şüpheliler Şafak Başa, Adem Şanlısoy, Onur Soytürk ve Sinan Akçiçek'in üzerlerine atılı suçlardan tutuklanmaları talep edilmişse de tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı yönünde kanaat oluştuğu, tutuklama koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği ve haklarında adli kontrol tedbiri uygulandığı vurgulandı.

Kültür AŞ. Genel Müdür Yardımcıları hakkında "kaçma" şüphesi olduğu değerlendirildi

Nöbetçi İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği de kararında, şüphelilerden Mete Mağden'in üzerine atılı "rüşvet vermek" suçundan, diğer şüpheliler Onur Aldı, Cevat Kaya, Elçin Karaoğlu, Erdinç Çolak ve Hakan Karaköse'nin ise "rüşvet almak" ve "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçunun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların saptandığını kaydetti.

Kararda, şüphelilerin üzerlerine atılı suçun katalog suçlardan olduğu, öngörülen cezanın alt ve üst sınırı dikkate alındığında kaçacaklarına dair somut olguların mevcut olduğunu, dosyadaki tanık beyanları ve müşteki anlatımları dikkate alındığında şüphelilerin serbest bırakılması halinde müşteki ve tanık beyanlarını etkileyip değiştireceği konusunda kuvvetli suç şüphesi bulunduğu ifade edildi.

Delillerin henüz tam toplanmamış olduğu ve bu aşamada adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı değerlendirilen kararda şüphelilerin tutuklanmalarına hükmedildiği belirtildi.

Kararda, adli kontrol tedbiri uygulanan şüpheliler Zeynep Ayten Gözdem Ongun, Begüm Çelikdelen, Rasim Kaya ve Ali Ayçiçek'in, sabıkasız kişilikleri olduğu, eylemlerinin vasıf ve mahiyetinin şüpheliler lehine değişme durumu bulunduğu, mevcut delillere göre birtakım delil araştırmalarının yapılması gerektiği, tutuklama tedbirinin şüpheliler bakımından orantılı olmadığı ifade edildi.

Üzerlerine atılı suçlara ilişkin kanunda öngörülen cezanın nevi ve miktarı ile suçun niteliği ve önemine göre tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı yönünde kanaat oluştuğu kaydedilen kararda, delillerin büyük ölçüde toplandığı, tutuklamadan beklenen amaca adli kontrol tedbirleri ile ulaşılabilecek olduğu ifade edilerek, tutuklama isteminin reddine karar verildiği belirtildi.

İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği ise kararında şüpheliler Engin Ulusoy, Hakan Aplak, Metin Bal, Ramazan Gülten, Nazan Başelli ve Gökhan Köseoğlu'nun üzerlerine atılı "rüşvet almak" ile "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarına yönelik alınan MASAK ve Sayıştay raporundaki tespitler, tanık anlatımları, şüphelilerin savunmaları, müşteki beyanları, dijital materyallerinin ön incelemesinde elde edilen deliller, tape kayıtları, banka hesap hareketleri, HTS kayıtları, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği Tevdi raporundaki tespitlere göre bu haliyle üzerlerine atılı suçları işlemiş olduklarına dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller olduğu aktarıldı.

Söz konusu suçlar için öngörülen cezanın üst sınırına göre zanlıların kaçma, delilleri karartma şüphelerinin bulunduğu, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kaydedilen kararda, tutuklama tedbirinin uygun, ölçülü ve yeterli olacağının değerlendirildiği ve tutuklanmalarına karar verildiği anlatıldı.

Kararda, şüpheliler Ayhan Koç, Murat Selvi, Nurten Ulusoy, Tuğba Figankaplan'ın üzerlerine atılı "rüşvet almak", "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak" suçlarından tutuklanmaları talep edilmişse de şüphelilere ilişkin dosyadaki mevcut delil durumuna göre tutuklanmalarının ağır ve orantısız olacağı belirtildi.

Bu aşamada tutuklama tedbirinin orantılı olmayacağı ifade edilen kararda, bu gerekçelerle savcılığın tutuklama isteminin reddine karar verildiği ifade edildi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 53 şüpheli hakkında daha gözaltı kararı verilmişti.

Bunun üzerine Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, İstanbul, Ankara ve Tekirdağ'da 26 Nisan'da düzenlenen operasyonda 47 zanlı gözaltına alınmıştı. Ekiplerce yürütülen çalışmalarda 5 kişi daha gözaltına alınmış, gözaltı sayısı 52'ye ulaşmıştı.

4 şüpheli önceki gün adliyeye getirilmişti

Bu arada, soruşturma kapsamında yakalanan ve gözaltı süresi dolan 4 şüpheli, önceki gün adliyeye sevk edilmişti. Adliyede ifadeleri alınan şüpheliler, "ev hapsi"ni içeren adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılmıştı.

Hakimlik, 4 şüpheli hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" ve "imza atma" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasını kararlaştırmıştı.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Rize'de Dayanışma Rüzgarı: Hayır Çarşısı Kapılarını AçtıÖnceki Haber

Rize'de Dayanışma Rüzgarı: Hayır Çarşısı...

Çaykur Rizespor – Gaziantep FK maçının biletleri satışa çıktıSonraki Haber

Çaykur Rizespor – Gaziantep FK maçının b...

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
deneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerdeneme bonusu veren sitelerbahis siteleri