Rize'de "29. Çamlıhemşin Ayder Kültür, Sanat ve Doğa Festivali" sona erdi

Çamlıhemşin ilçesine bağlı Ayder Yaylası'nın Galerdüzü mevkisinde düzenlenen festivalin ikinci gününde, büyük orta, küçük başaltı, başaltı ve baş kategorilerinde boğa güreşleri gerçekleştirildi.

Hayvan sahiplerinin heyecanlı anlar yaşadığı festivalde 53 boğa güreşti. Kategorilerinde dereceye giren boğaların sahiplerine toplam 525 bin lira ödül dağıtıldı.

Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, gazetecilere, bu festivalin Çamlıhemşin'de geleneksel olarak yapıldığını söyledi.

Gerçekleşen boğa güreşlerinin sonunda hiçbir boğaya zarar gelmediğinin altını çizen Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, "Boğa güreşi deyince akla şiddet geliyor, yurtdışında boğalara hayvanlara eziyet eden hatta kast eden görüntüler geliyor. Buradaki boğa güreşleri özellikle yaylaya çıkan hayvanların birbiriyle liderlik ve güç gösterisinin bir türevidir. Hiçbir hayvanımıza bir zarar gelmeden, bir kültürün yaşatılması organizasyonudur. Bu sene 29'ncusunu gerçekleştiriyoruz. Doğaseverlerimiz, yayla severlerimiz burada. Ben belediyemize, kaymakamlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." dedi.

Baydaş, yaylanın serin havasına da dikkati çekerek, "Yayla serinliğini tatmaya bütün herkesi davet ediyorum. Rize'nin ve yaylaların güzelliklerini görmeyi vatandaşlarımıza ve hemşerilerimize tavsiye ediyorum. Bu vesileyle herkesi Rize'ye davet ediyorum." şeklinde konuştu.

"Bunun adı barbarlık değil"

Boğaların şampiyonunu seçip yaylada dışarıdan gelecek tehlikelere karşı diğer boğaları koruması için boğa güreşlerinin gerçekleştirildiğini kaydeden Çamlıhemşin Belediye Başkanı Ömer Altun "Bu artık geleneksel hale geldi. Burası cennetin fragmanı. Boğacı kardeşlerimiz, boğaları hayvancılığı yaşatmak için canla başla mücadele ediyorlar. Burada hayvanlarımızı biz yazın yaylalara çıkarıyoruz orada başı boş bırakırız. Başıboş kaldıkları zaman da burada barıştırmazsak orada birbirlerine çok zarar verirler. Burada yaptıkları barışla içlerinden çıkan kabadayıyla, şampiyon boğa bunların başında durarak gelecek olan dışarıdan tehditlere önlem alarak orada mutlu bir yaşam alanlarını kendilerine oluşturmuş olacak. Kurumsal kimliği olarak 29. ama belki de 80 veya 100. Yılı. Çünkü geçmişte bizim atalarımız hayvanları yaylaya çıkarmadan önce mutlaka burada bir barış yaptırırlar ondan sonra çıkarlardı. Bunun adı barbarlık değil. İspanya'da yapılandan çok farklı. Burada gelip izliyorsun gayet burada hayvanlarımız birbirine en ufak bir zarar vermeden hakemler devreye girerek onların barışını sağlıyoruz" dedi.

Boğa güreşlerini izlemeye yer kapmak için sabah saatlerinde geldiğini ifade eden Gönül Kos ise "Çok güzel boğa güreşleri bizim için bir sevdadır bir aşktır biz bu yörenin insanıyız. Her sene mutlaka geliriz hiç kaçırmayız. Bu sene de bir yaşındaki kızımı büyük kızıma bıraktım da geldim. Çok seviyoruz yağmur çamur ne olursa olsun burada olmak istiyoruz. Sabah çok erken geldik yerimizi almak" ifadelerini kullandı.

"Bizim yediğimiz proteinli yiyecekleri yediriyoruz"

İbrahim Kus isimli bir başka vatandaş ise "Biz her sene buradayız yağmur çamur dinlemeden. Boğa getiriyoruz emek veriyoruz bu bir gelenek biz geleneği devam ettiriyoruz. Bizim boğamız yenildi maalesef, herkes emek veriyor bir senede biz yenilelim. Bizim yediğimiz proteinli yiyecekleri yediriyoruz. Pekmezi, balı olsun biz yemiyoruz boğaya yediriyoruz" şeklinde konuştu.