Pazarspor'dan Ordu Deplasmanında Şok Eden İddialar
SPORTFF 3. Lig Yükselme Play-Off 1. Tur maçında 52 Orduspor FK'ya penaltılarla 4-3 mağlup olarak 2. Lig hayallerini erteleyen Pazarspor Kulübü, yaptığı sert bir kamuoyu duyurusuyla gündeme bomba gibi düştü.
"Adaletin Sesi Nerede?" başlığıyla yayınlanan açıklamada, Ordu'da yaşananların "Türk futbol tarihine kara bir leke" olarak geçtiği belirtilerek, maç öncesinden itibaren sistematik bir "linç ve sindirme girişimi" yaşandığı iddia edildi.
Pazarspor Kulübü, açıklamasında maç öncesinde 52 Orduspor yönetimi tarafından yapılan "tehditkâr ve intikam içerikli söylemlerin", maç günü "fiili saldırılara" dönüştüğünü öne sürdü. Stadyuma giriş anından itibaren futbolcular, teknik ekip ve idari kadronun sözlü ve fiziksel saldırılara maruz kaldığı, soyunma odası koridorlarında ise 52 Orduspor teknik kadrosu, personeli ve bazı yöneticileri tarafından "toplu darp girişimleri" yaşandığı kaydedildi. Bu organize saldırının amacının genç sporcuları "sindirmek, yıldırmak ve psikolojik olarak çökertmek" olduğu vurgulandı.
Saha içindeki olaylara da değinilen açıklamada, rakip takım kaptanı Emre Gemici, teknik direktör Cahit Erçevik ve yardımcı antrenör "Cumhur" isimli kişinin maç boyunca yedek kulübesinin önüne gelerek ağır küfürler ettiği, sahaya pet şişeler atıldığı ve zaman zaman fiziksel müdahalelerin yaşandığı iddia edildi. Pazarspor yönetimi, hakemler ve saha görevlilerinin bu saldırılara "göz yumduğunu" ve yaşananların "görmezden gelindiğini" savundu.
Protokol tribününde dahi küfür edildiği belirtilen açıklamada, Kulüp Başkanı ve Başkan Yardımcısının burada açıkça hakarete uğradığı ifade edildi. Ordu Valisi ve 52 Orduspor Kulüp Başkanı Şükrü Bodur'un bu çirkin davranışlara tanık olmasına rağmen, olayları küçümseyerek "Olur böyle şeyler maçlarda" şeklinde ifadeler kullandığı ve bunun "yaşanan şiddet ve hukuksuzluğu meşrulaştırma çabası" olarak kabul edildiği dile getirildi.
Uzatma dakikalarında yaşananların ise "skandal boyutuna ulaştığı" belirtildi. 52 Orduspor Kulüp Başkanı Şükrü Bodur ve bazı yöneticilerin yaklaşık bir saat boyunca yedek kulübesinde kaldığı ve saha içine müdahalede bulunduğu ancak hiçbir yaptırımla karşılaşmadığı iddia edildi. Hakem ve temsilcilerin bu duruma seyirci kalması "Türk futbolu adına ciddi bir zafiyet ve çifte standart örneği" olarak nitelendirildi. Aynı maçta kendi teknik direktörlerine ceza verilebildiği halde rakip yöneticiler karşısında hakem yönetiminin "suskunluğu", adaletin terazisinin bozulduğu şeklinde yorumlandı. Saldırgan kulübe verilen 8.100 TL para cezası ve bir uyarı ise "yaşananların ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır" denilerek, "adalet" kavramının sorgulandığı ifade edildi.
Pazarspor Kulübü, yaşananların sadece bir maç meselesi olmadığını, "hukukun, spor etiğinin ve insan onurunun testi" olduğunu ve bu testte "sınıfta kalındığını" vurguladı. Ayrıca, maç günü tribünde bulunan ve aynı zamanda TFF Yönetim Kurulu Üyesi olan onursal başkan Hüseyin Yangın hakkında yapılan "mesnetsiz ve maksatlı ithamlar" en güçlü şekilde kınanarak, bu iftiralara karşı gerekli tüm soruşturmaların açılması ve Yangın'ın ifadesine başvurulması talep edildi. "Çamur at, izi kalsın anlayışına asla geçit verilmeyecektir" denildi.
Açıklamada, görevini özveriyle yerine getiren emniyet güçlerine teşekkür edilirken, orta hakemin genel yönetiminin tarafsız görünmesine rağmen kritik anlardaki tutarsızlıkları ve bazı olaylara karşı pasif yaklaşımının maçın bütününe gölge düşürdüğü belirtildi.
Pazarspor Kulübü, "susmayacağını ve geri adım atmayacağını" vurgulayarak, yaşananlara ilişkin tüm kamera kayıtları, hakem ve temsilci raporlarının yeniden incelenmesini ve Türk futbolunun onurunu zedeleyen bu olayların üzeri örtülmeden gerçek sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Açıklamanın sonunda "Pazarspor sahipsiz değildir. Gerekirse, ulusal ve uluslararası tüm hukuk yolları sonuna kadar kullanılacaktır" ifadelerine yer verildi.
Noktasına virgülüne dokunmadan Pazarspor'un o açıklaması şu şekilde:
"PAZARSPOR KAMUOYU DUYURUSU
Adaletin Sesi Nerede?
30 Nisan 2025 tarihinde Ordu’da oynanan 52 Orduspor – Pazarspor Play-Off müsabakası, ne yazık ki Türk futbol tarihine kara bir leke olarak geçmiştir.
Bu karşılaşma, bir spor müsabakasından çok; sistematik bir linç ve sindirme girişimi olarak hafızalara kazınmıştır.
Maç öncesi, 52 Orduspor yönetimi tarafından yapılan tehditkâr ve intikam içerikli söylemler, ne yazık ki maç günü fiili saldırılara dönüşmüştür. Stadyuma giriş anından itibaren futbolcularımız, teknik ekibimiz ve idari kadromuz sözlü ve fiziksel saldırılara maruz kalmış; soyunma odası koridorlarında 52 Orduspor’un teknik kadrosu, personeli ve bazı yöneticileri tarafından toplu darp girişimleri yaşanmıştır.
Bu organize saldırının tek bir amacı vardı:
Genç sporcularımızı sindirmek, yıldırmak ve psikolojik olarak çökertmek.
Sahadaki olaylar da bu çabanın bir uzantısıdır. Rakip takım kaptanı Emre Gemici, teknik direktör Cahit Erçevik ve yardımcı antrenör “Cumhur” isimli kişi, maç boyunca yedek kulübemizin önüne gelerek tekrar tekrar ağır küfürler etmiş, sahaya pet şişeler atılmış, zaman zaman fiziksel müdahaleler yaşanmıştır.
Hakemler ve saha görevlileri bu saldırılara göz yummuş, yaşananlar görmezden gelinmiştir.
Protokol tribününde dahi küfür edilmiştir.
Kulüp Başkanımız ve Başkan Yardımcımız, protokol tribününde açıkça hakarete uğramıştır. Bu çirkin davranışlara tanıklık eden Ordu Valisi ve 52 Orduspor Kulüp Başkanı Şükrü Bodur’un, olayları küçümseyerek, “Olur böyle şeyler maçlarda” şeklindeki ifadeleriyle geçiştirmeye çalışması ise, yaşanan şiddet ve hukuksuzluğu meşrulaştırma çabası olarak kabul edilmiştir.
Uzatma dakikalarında yaşananlar ise skandal boyutuna ulaşmıştır.
52 Orduspor Kulüp Başkanı Şükrü Bodur ve bazı yöneticiler, yaklaşık bir saat boyunca yedek kulübede kalmış, saha içine müdahalede bulunmuş, ancak hiçbir yaptırımla karşılaşmamıştır. Hakem ve temsilcilerin bu duruma seyirci kalması, Türk futbolu adına ciddi bir zafiyet ve çifte standart örneğidir.
Aynı maçta teknik direktörümüze ceza verebilen hakem yönetiminin, rakip yöneticiler karşısındaki suskunluğu, adaletin terazisinin bozulduğunu açıkça göstermektedir.
Saldırgan kulübe yalnızca 8.100 TL para cezası ve bir uyarı verilmesi, yaşananların ciddiyetiyle bağdaşmamaktadır. Bu karar, “adalet” kavramının neye göre işletildiğini sorgulatmaktadır.
Bu yaşananlar yalnızca bir maç meselesi değil;
hukukun, spor etiğinin ve insan onurunun testidir.
Ve bu testte sınıfta kalınmıştır.
Ayrıca maç günü tribünde bulunan ve aynı zamanda TFF Yönetim Kurulu Üyesi olan onursal başkanımız Sayın Hüseyin Yangın hakkında yapılan mesnetsiz ve maksatlı ithamları en güçlü şekilde kınıyoruz. Bu çirkin iftiralara karşı gerekli tüm soruşturmaların açılmasını ve Sayın Yangın’ın ifadesine başvurulmasını talep ediyoruz.
“Çamur at, izi kalsın” anlayışına asla geçit verilmeyecektir.
Bu süreçte görevini özveriyle yerine getiren emniyet güçlerine içten teşekkür ederiz. Olası daha büyük olayların önüne geçilmesinde gösterdikleri hassasiyet takdire şayandır.
Orta hakemin genel yönetimi tarafsız görünse de, kritik anlardaki tutarsızlıkları ve bazı olaylara karşı gösterilen pasif yaklaşım, maçın bütününe gölge düşürmüştür.
Pazarspor susmayacak, geri adım atmayacaktır.
Yaşananlara ilişkin tüm kamera kayıtları, hakem ve temsilci raporları yeniden incelenmeli; Türk futbolunun onurunu zedeleyen bu vahim olayların üzeri örtülmeden, gerçek sorumlular cezalandırılmalıdır.
Pazarspor sahipsiz değildir.
Gerekirse, ulusal ve uluslararası tüm hukuk yolları sonuna kadar kullanılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Pazarspor Kulübü"
İlginizi Çekebilir